14 Mart-12 Nisan arasında yapılacak '6. Filmmor Kadın Filmleri Festivali'nin bu
yılki teması 'Kadınların Tarihi: İtaat, İsyan, Feminizm'. Eh filmler de ona göre tabii...
Bir film görsek -keyiflensek, keyiflenmesek, az ya da çok beğensek- ama
öfkelenmesek. Perdede bize 'siz kadınlar var ya' diye sırıtan o erkek siluetiyle
karşılaşmasak. Sinemadan çıksak ama her nereye gidersek gidelim bize 'siz
kadınsınız var ya, böyle böylesiniz' diyen uğultularla, omuzlarla filan
cebelleşmesek... Filmmor'da olmalıydı. Görmek istediği filmleri sinemalarda
bulamayan, yapmak istediği filmleri yapacak yer olmadığının farkında
kadınlardık. Ama aynı zamanda hayatta kadın olarak yapıp edeceklerimize çizilmiş
sınırlara itirazı olan kadınlardık. Farklı kadın gruplarında, feminist işlerde
emek vermiştik, veriyorduk ama üstümüze bir silah gibi doğrultulan kamerayı alıp
kimseye bir silah olarak doğrultmadan kendimizi ifade etmeye ancak varabildik.
Elbette dünyada kadınlar kendi üretim alanlarını oluşturmaya, feminist sinemadan
söz etmeye, kadın filmleri festivalleri yapmaya başlamıştı çoktan ama bizi kendi
deneyimlerimiz 2001 yılında ancak bu noktaya getirdi. E, dijital teknoloji de
ekonomik ve politik olarak pek parlak ve etkin, dolayısıyla kadınlara uzak
tutulan sinemayı daha ulaşılabilir kılıyordu. Bu olanaklar -ki hâlâ 'sanat' olan
sinemanın mihmandarları bu olanaklara çok karşıdır- çok parası, çok gücü
olmayanların da el verdiğince kendini sinemada ifade etmesini çok
kolaylaştırıyordu. Böylece sinemalara gelen ve festivallerde gördüğümüz
filmlerle sınırlı olmayan bir sinemayı geç de olsa keşfettik. Biz niye
sinemalarda yılda en çok bir kez bir kadın yönetmenin filmine rastlıyoruz diye
hayıflanırken kadınlar dünyada binlerce video film yapıyormuş. Bize heyecan ve
umut veren daha birçok keşifle ve var olan feminist birikimden aldığımız güçle
yaparız, yapmayı deneriz dedik. Önceleri daha çok kadınla birlikte görmek ve
mümkün kılmak için üretmek üzere yola çıkmıştık. Yani sinema atölyeleri
yapacaktık. Kendi dilimizi, yöntemlerimizi arayacaktık. İlk atölyemizi yaptık.
Kadınlara ve erkeklere "Klitoris nedir'' diye sorduk ve yanıtlarından aynı adla
bir kısa film yaptık. Katılanların birlikte filmler de yaptığı sinema
atölyelerini hep sürdürdük. Atölyeler dışında film üretmeyi de. İlk yıldan
itibaren de, bize umut ve güç veren ama yaşadığımız şehir gibi daha birçok şehre
gelmeyen filmleri paylaşabileceğimiz bir alan olsun diye de Filmmor Kadın
Filmleri Festivali'ni yapmayı sürdürüyoruz.
Kadınların ve tüm deneyimlerinin sinemada var olması ama bunların kadınların çok
az yer aldığı bir alanda kadınlara rağmen değil, kadınlar tarafından var
edilmesi önemliydi. O yüzden atölyelerimizde kadınlarla üretiyor, festivalde
olumlu ayrımcılıkla sadece kadınların filmlerini gösteriyoruz. Filmmor Kadın
Filmleri Festivali'ni ilk yaptığımız yıl 'kadınlar sinema yapıyor' demiştik
kıvançla. Birkaç yıl içinde 'kadınlar başka bir dünya düşlüyor' filan
diyeceğimizden umutluyduk elbette ama üçüncü yılda 'kadınlara yönelik şiddet'
diyorduk. Son yaptığımız film-fotoğraf sergisine 'namus için neler çektik'
dedik. Hatta film için 'namus nedir?' diye sorduğumuz erkeklerin büyük çoğunluğu
'kadındır, kadının evde oturmasıdır' filan diyordu. Ama bunun yanında her yılın
feminist gündemini, kadınların değiştirme çabasının bir yılını kaydedelim diye
yola çıkıp üçüncü yılına gelen Morgündem belgeselini her yıl daha zor
yapıyorduk. Zira artık bir yılın etkinlikleri, emeği gittikçe bir filme sığamaz
oluyor. Yani kadınlar hâlâ eziliyor, baskı altında tutulmaya çalışılıyor ve evet
bu koşullara itaat etmek durumunda kaldığımız, kalanlarımız oluyor. Ama aynı
zamanda kadınların isyan etme de dertlerinden düş çıkarma tarihinden de söz
edebiliyoruz.
İtaat, isyan, feminizm
İşte 14 Mart'ta İstanbul'da başlayacak ve ardından 29-30 Mart'ta Eskişehir, 4-5
Nisan'da Tunceli ve 11-12 Nisan'da Van'da olacak 6. Filmmor Kadın Filmleri
Festivali'nde tüm bunlara kadınlarla bakalım istedik. O yüzden bu yıl temamız
Kadınların Tarihi: İtaat, İsyan, Feminizm... İtaat etmeyi ya da isyan etmeyi
yani feminizmi birbirinden ayrı ya da karşı karşıya pratikler olarak
algılamadan, kadınların kendi sesini arama serüvenini anlatan çeşitli ülkelerden
filmler derledik. Kendi sesine ve sözüne uzak, yabancı bırakılmanın da tarihi
çünkü kadınların tarihi. Bu serüvenin sinemaya yansıyan bölümünü, kadınların son
yüzyıldaki feminist çıkışını, yüzyılın isyanının filmlerinin bir bölümünü... Her
zaman olduğu gibi bize iyi gelen filmleri, size de iyi gelsin diye festivalde
biraraya getirdik.
13 ülkeden 46 filmin yer aldığı festivalin sürekli bölümü "Kadınların
Sineması"nda, Kanada'da birden fazla kişiyi sevmenin mümkün olduğuna karar veren
bir kadının, İzlanda'da ailesine cinsel yönelimini söylemeye hazırlanan bir
kadının, ABD'de siyah kadınların cinsel saldırıya karşı örgütlenmelerinin yani
kadınların hikâyeleri var. 2007'de vizyona giren 43 yerli filmden sadece
birkaçının yönetmenin kadın olduğu ülkemizden, son yılda yapılan iki uzun metraj
filmin yanı sıra kısa metraj ve belgesel filmlerle toplam 16 film yer alıyor.
Tema bölümümüz "Kadınların Tarihi: İtaat, İsyan, Feminizm" başlığı altında ise,
Çiçekler Simone de Beauvoir İçin, Judith Butler'la Başbaşa, Sessiz Sinemada
Sufrajetler, Fransa, Kanada, İtalya, Kanada gibi ülkelerden feminist
hareketlerin tarihini aktaran filmler ve Türkiye feminist hareketinin ilk
yıllarını anlatan İsyan-ı Nisvan gibi filmler var.
Erkeklerin temaşası arasında çoğunlukla duyulmuyor olsa da kadınların seslerini
artık her alanda duymak mümkün. İtiraz ediyor, değiştiriyor, üretiyor, sinema
yapıyorlar... Marleen Gorris'in filmi Antonio'nun Yazgısı'ndan alıntıyla,
"Erkeklerin gürültüsü kadınların sessizliğini örtse" de artık kadınlardan çıkan
ses sessizliği çoktan geçti. İşte festivalde de bu sesi izleyen filmler var. Tüm
kadınları sinemada da bu sesi aramaya, duymaya, duyurmaya, erkekleri de
kadınları dinleme deneyimi edinmeye, yani hepinizi festivale bekliyoruz.
Tuğçe CANPOLAT
Filmmor Kadın Kooperatifi
Radikal
09/03/2008
Filmmor Yapımları:
1- Klitoris Nedir?
2002, Renkli, DV, 7’, İngilizce Altyazılı
Yönetmen: Melek Özman / Filmmor Kadınların Sinema Atölyesi
Film, kafe, sokak ve üniversitelerde, kadınlar ve erkeklerin ‘Klitoris Nedir’
sorusuna verdiği -ya da veremediği- cevapları içeriyor.
2- Görünmeyen Emek
2004, Renkli, DV, 21’, İngilizce Altyazılı
Film Ekibi: Pınar Güncan, Leyla Karagül, Sema Turhan
Kamera: Eylem Ay
Müzik: Uğur Yılgın, Özgür Demir
Görünmeyen Emek, 1996 ile 1999 yılları arasında evde sanayiye iş yapan
kadınların kooperatifleşmesi amacıyla bir araya gelen Görünmeyen Emek Kadın
Kollektifi’nin tarihine ve deneyimlerine odaklanıyor. Bu tarih ve deneyim,
kollektifin on iki gönüllüsü ve birlikte çalıştıkları feminist kadınların
tanıklıklarıyla aktarılıyor.
3- Seyahat
2004, Renkli, DV, 10’, İngilizce Altyazılı
Film Ekibi: Ayşegül Kıvılcım Kesim, Şebnem Hassanisoughi, Tuğba Tekerek
İstanbul’da kadınların cinsel tacize maruz kalmadan seyahat edebilme/edememesini
konu eden film, tanıklıklarla konunun üstüne gider...
4- Dona Kalan
2005, siyah-beyaz, DV, 5’, İngilizce Altyazılı
Film Ekibi: Aslı Bor, Eylem Ay, Gül Batmanoğlu
Senaryo-yönetmen: Aslı Bor
Müzik: Kitty Solaris
Kurgu: Aslı Bor Oyuncular: Pınar Korun, Güzin Özsiper, Sinan Çağlar
Ayşe, evden dışarı kaçan kedisinin arkasından fırlayınca üzerinde iç çamaşırıyla
sokak kapısının önünde kalır. Ayşe’yi küçük ve korkulu bir macera
beklemektedir....
5- Atölyemor 2004
2004, Renkli, DV, 25’, İngilizce Altyazılı
Film Ekibi: Melike Tümer, Özlem Özmen, Ülkü Songül
Kurgu: Tuna Palabıyıkoğlu
Müzik: Murat Hasarı
Film, Atölyemor: Kadınların Sinema Atölyesi’nde 2004’te biraraya gelen
kadınlarınatölye ve film yapma süreçlerinin belgeliyor.
6- Avcılar, Aracılar ve Kadınlar
2005, DV, Renkli, 22’, Türkçe, İngilizce Altyazılı
Yönetmen: Atölyemor Kollektifi
Görüntü Yönetmeni: Roja Rojda Serin, Saniye Denli, Ülkü Songül
Kurgu: Yasemin Temizarabacı Yıldırmaz, Roja Rojda Serin, Esra Özfaris, Gülşen
Duran
Müzik: Murat Hasarı
Prodüksiyon: Ülkü Songül
Yapım Yönetmeni: Melek Özman
Ev eksenli çalışan, çevresi tarafından yaptıkları iş olarak görülmeyen,
emeklerinin karşılığına taşeronlar (aracılar) tarafından el konan kadınların
emeklerini değerli kılma çabalarının; Avcılar Ev Eksenli Çalışan Kadınlar
Kooperatifi’nin belgeseli.
7- Şiddetin Ötesine Yolculuk
2005, DV, Renkli, 25’, İngilizce Altyazılı
Yönetmen: Atölyemor Kollektifi
Görüntü Yönetmeni: Saniye Denli
Kurgu: Duygu Çavdar, Saniye Denli, Zarif Sakine Akgül
Prodüksiyon: Ülkü Songül
Yapım Yönetmeni: Melek Özman
İki kadının ‘aile içi’ şiddetle iç içe geçen yaşam hikâyelerini ayrı bölümler
halinde bir araya getiren film, izleyenlere iki kadının şiddete karşı zorlu
mücadelelerine de tanıklık etme olanağı veriyor. Bu iki kadının şiddetle ve
şiddetin sonuna yolculuğu şiddetin bitebileceğine/bitirilebileceğine dair umudu
da çoğaltıyor…
8- Film Olduk!
2005, DV, Renkli, 20 ‘, İngilizce Altyazılı
Yönetmen: Atölyemor Kollektifi
Görüntü Yönetmeni: Ülkü Songül
Müzik: Murat Hasarı Kurgu: Güliz Sağlam, Pınar Güncan, Ülkü Songül
Prodüksiyon: Ülkü Songül
Yapım Yönetmeni: Melek Özman
Film Olduk Avcılar, Aracılar ve Kadınlar ve Şiddetin Ötesine Yolculuk
filmlerinin yapım süreçlerinin belgeseli. İlk kez kamerayı eline alan kadınların
deneyimli sinemacıların desteğiyle sürdürdüğü kolektif bir film yapma sürecinin
öznel hikâyesi…
9- Morgündem ‘2005’
2006, DV, Renkli, 60’, Türkçe, İngilizce Altyazılı
Yönetmen: Melek Özman, Ülkü Songül
Görüntü Yönetmeni: Ece Özdemir, Eda Acara, Elmas Gölcük, Melek Özman, Melike
Coşkun, Oya Coşkun, Özlem Dalkıran, Saniye Denli, Ülkü Songül, Zekiye Erten
Müzik: Feminist Kadın Çevresi
Kurgu: Melek Özman, Yeşim Sezgin
Kampanyalardan sokak etkinliklerine Türkiye’nin çeşitli illerinde sürdürülen
kadın grupları ve kurumlarının mücadele deneyimlerini / pratiklerini, kadınların
toplumsal cinsiyet eşitsizliklerini giderme çabasının bir yılını derleyen
belgesel 2005’in feminist gündemini sinemaya taşıyor.
10- Jinen Dengbej
2007, DV, Renkli, 30’, Kürtçe, Türkçe-İngilizce Altyazılı
Yönetmen: Atölyemor Kolektifi
Görüşmeler: Hatice Kamer, Şilan Eminoğlu
Görüntü Yönetmeni: Elmas Gölcük, Elif Bozkurt, Hatice Kamer, Ülkü Songül
Kurgu: Mavi-Melek
Prodüksiyon: Ülkü Songül
Yapım Yönetmeni: Melek Özman
Yazılı tarihin/kültürün dışında bırakılan, anonimi yapan, tarihlerini sözlü
kültürle ve klamlarıyla kuşaklar boyu aktaran Kürt kadınlarının dengbejlik
deneyiminin belgeseli.
Onlar yok olmaya yüz tutmuş bir kültürü, aileleri ve çevrelerinin karşı duruşuna
aldırış etmeden yaşatmaya çalışan kadınlar…
11- Morgündem 2006
2007, DV, Renkli, 40’, Türkçe , İngilizce Altyazılı
Yönetmen: Leyla Karagül, Melek Özman, Ülkü Songül
Görüntü Yönetmeni: Ülkü Songül, Tennur Baş, Melek Özman, Güliz Sağlam, Özlem
Sarıyıldız, Bilge Demirtaş, Özlem Dalkıran
Müzik: Neslihan Engin
Kurgu: Leyla Karagül, Melek Özman, Ülkü Songül
Kampanyalardan sokak etkinliklerine Türkiye’nin çeşitli illerinde sürdürülen
kadın grupları ve kurumlarının, erkek egemenliğine karşı/rağmen mücadele
deneyimlerinin / pratiklerininin bir yılını derleyen belgesel, 2006’nın feminist
gündemini sinemaya taşıyor.
12- Kadınlara Yönelik Şiddete SON
2007, DV, Renkli, 30’, Türkçe
Hazırlayanlar: Melek Özman, Ülkü Songül, Güliz Sağlam
Kamera: Ülkü Songül
Müzik: Neslihan Engin
Kurgu: Melek Özman
Kadınların şiddetle başa çıkma deneyimlerini ve bu alanda biriktirdiklerini
paylaşan film kadınlara yönelik aile içinde ve dışındaki (fiziksel, sözel,
cinsel, psikolojik ve ekonomik…) şiddeti fark edilmeyen biçimleriyle anlamaya,
kadınların bu alanda oluşturdukları danışma, dayanışma merkezi, sığınak gibi
kurumlara, alınabilecek destekler ve yasal hakları yaygınlaştırmaya çalışıyor.
Kadınlara yönelik şiddet ve bu şiddetle mücadeleyi Türkiye’nin gündemine sokan
kadınların ve kadın örgütlerinin biriktirdiği feminist deneyimi bir araya
getiren film ile kadınlara yönelik şiddetle mücadelede devletten medyaya tüm
toplumun üstüne düşen sorumluluk bir kez daha vurgulanıyor.
13- 'Namus' Nedir?
2008, DV, Renkli, 15’, Türkçe, İngilizce Altyazılı
Hazırlayanlar: Birsen Atakan, Güliz Sağlam, Melek Özman, Ülkü Songül
Görüntü Yönetmeni: Ülkü Songül
Müzik: Feminist Kadın Çevresi
Kurgu: Melek Özman
Türkiye’nin dört ilinde “Namus nedir?” sorusuna kadınlar ve erkeklerin verdiği
cevaplarla hazırlanan film,“namus”un nasıl kadınlarla özdeş, muğlak ve mutlak
olduğunun çarpıcı özeti…
14- İsyan-ı Nisvan
2008, DV, Renkli, 58’, Türkçe, İngilizce Altyazılı
Yönetmen: Melek Özman
Görüntü Yönetmeni: Ülkü Songül
Müzik: Fulya Özlem, Neslihan Engin
Kurgu: Melek Özman
1970’lerdeki ikinci dalga feminist hareket tüm dünyayı etkilemiş; 1975 Dünya
Kadın Yılı ilan edilmiş; Türkiye’de de kadınlar,kadınlık konuşulur olmuşken
YAZKO (Yazarlar ve Çevirmenler Kooperatifi), yine kadınların salık vermesiyle,
kadınlarla ilgili bir dizi kitabı Türkçeye çevirmek ister. Bu çeviri çalışmasını
yapmak üzere buluşan ama öncesinde de kadınlık durumuna hal çare ararken yolları
çakışmış kadınlar çeviri yapmaktan kısa bir süre sonra vazgeçer, çünkü “feminist
bir hareket oluşturmak” olur artık amaçları…
Belgesel, kadınların birlikte keşfetme, hayal etme, eyleme ve isyan etme
deneyimlerini yani Türkiye’de, feminist bir hareket oluşmasının ilk yıllarını
anlatıyor…
15- Morgündem 2007
2008, DV, Renkli 52’, Türkçe , İngilizce Altyazılı
Yönetmen: Birsen Atakan, Güliz Sağlam, Leyla Karagül, Melek Özman
Görüntü Yönetmeni: Ülkü Songül
Müzik: Neslihan Engin
Kurgu: Melek Özman, Nihan Belgin
Anayasa Kadın Platformu’ndan Vesikalı Kampanya’ya, başörtüsünden Novamed’de grev
yapan kadınlara… “Meclise girmek için erkek olmak şart mı?” diye sorup şart
olduğunu gördüğümüz 2007’nin feminist gündemini sinemaya taşıyan “Morgündem
2007” belgeseli, kampanyalardan sokak etkinliklerine Türkiye’nin çeşitli
illerinde kadın grupları ve kurumlarının eşitsizlik ve ayrımcılığın olmadığı bir
yaşam için verdikleri emeğin bir yılının ajandası…
“Morgündem 2007” de tarih boyunca kadınların yaşadığı eşitsizliklerin
giderilmesi için emek veren ve bu emeği sürdürecek tüm kadınlara armağan’… ‘
Kadın Kadına Sinema
Filmmor Kadın Atölyesi'nde sinema eğitimi gören kadınlar, kadın sorunlarını
sinema filmlerle anlatıyor.
Filmmor Kadın Atölyesi, 2001 yılında, kadınlara sinema eğitimi vermek için
kurulmuş. Geçen yıl kooperatife dönüşen atölye, her yıl düzenlediği 'Filmmor
Kadın Filmleri Festivali'yle biliniyor. Kooperatif, temmuz başında oluşturduğu 'Atölyemor'
ile 15 kadına sinema eğitimi verdi. Atölye çalışması eylül ayında son bulurken,
eğitimlerini tamamlayan kadınlar 19 Eylül'de işbaşı yaptı. Ve eğitimlerin
ardından, biri belgesel beş ayrı kısa film hazırladı.
'Görünmeyen Emek' adlı belgesel ile 'Otobüs', 'Yansı-Masal'ın yanı sıra
çekimleri süren filmlerden biri, 'Donakalan.' Bir de tüm çekimlerin kamera
arkasından oluşan film var. 'Donakalan'ın dış çekimleri Cihangir'deki Defterdar
Yokuşu'nda yapılıyor. Filmin senaristi ve yönetmeni, Aslı Bor. İşletme mezunu
olan 33 yaşındaki Bor, atölye çalışması sürerken, bir gün iç çamaşırlarıyla kapı
önünde kalan bir kız arkadaşının başından geçen gerçek öyküyü filme dönüştürmeye
karar vermiş. Bor, yedi dakikalık 'durum komedisi'nde, kadına yönelik tacizi
'kayda' geçiriyor. Bor'a göre konu her ne kadar 'itici' olsa da, çekimler bir
hayli zevkli. Kameraman Cannes ödüllü Filmin kameramanı Gül Batmanoğlu ise
ekibin en genç üyesi. 19 yaşındaki Gül Batmanoğlu, Bahçeşehir Üniversitesi
Görsel İletişim ve Tasarım Bölümü'nde birinci sınıf öğrencisi. Batmanoğlu, 2002
yılında Cannes Film Festivali'nde, 'Tik-Tak' adlı filmiyle 'Jounier' ödülünü
almış.
Batmanoğlu, 'Donakalan'ın görüntü yönetmenliğini sürdürürken, kendi deyişiyle,
'teknolojiyi ti'ye alan' kendi filmi 'Yansı-Masal'ın da çekimlerine
hazırlanıyor. Feminist olmadığını söyleyen Batmanoğlu, "Benim için önemli olan
sinema. Tabii, bu projede kadınların olması beni sevindiriyor" diyor. Filmin set
sorumlusu ise Pınar Gürcan. Çevirmen olan Gürcan, 'Aslında bizim hikayemiz'
dediği projede yer aldığı için kendini şanslı buluyor. Melike Tümer, çekilen tüm
filmlerin kamera arkasını görüntülüyor. Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi
mezunu 23 yaşındaki Tümer'in görüntüleri, 'Filmmor' adıyla sahnelenecek beş
filmden biri. Tümer, "Çekimler hem zevkli hem öğretici geçiyor" diyor.
'Donakalan'ın, iç çamaşırlarıyla kapı önünde kalan oyuncusu ise Pınar Koru.
Fotoğrafçılık yapan 29 yaşındaki Koru, "Birçok kez laf yedim, tacize uğradım,
ama hiç böyle yarı çıplak sokakta kalmadım. Rol gereği de olsa çok zor bir
durum" diyor. Tarkan Güveli ve Savaş Ceyhan, laf atan erkek rolündeler.
Filmmor'un hazırladığı beş film ilk olarak Morfilm ve Uçansüpürge Kadın Filmleri
festivallerinde gösterime girecek, daha sonra da 'dünya'ya açılacak.
Kaynak
İsmail Saymaz, Radikal, 7 Ekim 2004
ucansupurge.org