Biçim
Bir sanat yapıtından beklenen estetik bir duygu oluşturmak
görevi, çizgi, kütle, ışık ve gölge, renk gibi öğelerin uyumu içinde
düzenlenişleri sonucunda ortaya çıkan anlamdır.Çerçeveleme sanatında biçimi,
şekil parçalarının düzeni, dış görünüş diye de tanımlayabiliriz.Bir sanat
eserinin biçimi de şekil parçalarının düzeni ve dış görünüşünden başka
bir şey değildir.Şeklin, bir düzen yaratacak iki veya daha fazla parçanın bulunduğu
yerde biçim vardır.
Armoni
Her armoni bir ana renk, hareket, kütle, nesne ve ona katılan
ikinci üçüncü unsurdan yapılıdır.Bu, ‘büyük, daha küçük, en küçük
prensibinin’ uygulanmasıdır.Bir başka anlamda, çerçevedeki unsurların,
büyüklüğü, biçimi, hareketi(doğrultu ve yön), ton değerleri ve renklerin
gösterdiği uyumdur.
Ritim
Birbirlerine paralel, diklerin veya yatıkların tekrarı, birer
ritmik durum oluştururlar. Bu en ilkel ritim biçimidir.Bunlarda aralar genellikle
birbirine eşittir.Yani, ritimde öğeler aynı zaman boyutu ile birbirleriyle ilişkiler
kurar ve ritmik sonucu oluştururlar.Çünkü, motif aktif öğe, aralar pasif öğe
olarak bir hareket ortaya çıkar.Bu hareketin tekrarı da ritmi sağlar.Resimdeki ritim
yalnız çizgi sınırlamaları ile değil, tekrarlanan ve çok defa derece derece
hafifleyen kütlelerle yapılır.Bu derecelemenin sık sık üçleme olması bizi
şaşırtmamalıdır, çünkü üç sayısı bir sıralamayı görülebilecek hale getiren
ilk sayıdır.
Kontrast
Siyahın beyazla, kırmızının yeşille, sıcak tonların
soğuklarla, yatay çizgilerin dikeylerle olan ilişkileri, birbirlerine karşıt, aynı
zamanda birbirlerinin tamamlayıcısıdır.Karşıt unsurlar değişken bir hareket
oluştururlar.Bu bağlamda biçimsel kontrastı ele alacak olursak örneğin; dairesel bir
biçimle bir çokgen arasındaki kontrast, çokgenin kenar sayısı azaldıkça
artar.Dairesel bir biçim, bir on kenarlı ile daha küçük, bir üçgenle daha büyük
bir kontrast yapar.Kuşkusuz bir eşkenar üçgene oranla, dar açılı bir üçgen, daire
ile daha büyük bir kontrast oluşturur.
Perspektif
Üç boyutlu nesneleri ve aralarındaki mekan ilişkilerini iki
boyutlu bir düzlemde grafik olarak düzenlemektir.Derinlik duygusu, izleyicilerden
uzaklaştıkça nesnelerin küçülmesi, koşut çizgi ve düzlemlerin ise sonsuz
uzaklıktaki bir noktada(kaçış noktası) birleşmesi biçiminde de perspektif kavramı
açıklanabilir.Çerçevede tam orta noktada oluşabilecek kaçış noktası iyi
değildir.Köşelere doğru oluşturmak etkiyi artırır.
Doku
Bir maddenin doğal yapısının yüzeydeki görünüşüdür.Doku
fonksiyonunu ifade ettiği zaman huzur vericidir.Doku, armoni ve kontrastlarıyla doğa
dışı bir güzellik yarattığı gibi sanat eserinde de önemli bir elemanıdır.Bugün
mimaride, resim heykelde doku elemanı önemli bir yer almıştır.Yerinde ve gerekli bir
tarzda kullanılırsa doku, resme , çerçeveye duygusallık verir.Doğada her şey bir
doku, bir doku elemanı ile yüklüdür.Sürülü tarlalar, kumsal, kalabalık insan
grupları, evler çatılar, dalgalar gibi.Doku ifade eden çizgi, nokta ve tonların
yüzeye kazandıracağı soyut zenginlik dışında, yüzeyin doğal yapısını
yansıtmak, ya da küçük çapta derinlik(rölyef) kazandırmak gibi ikinci bir işlevi
vardır.
Denge
Çerçevenin sağlamlığının temel unsurlarından biridir. Eşya,
çizgi, şekil ve lekeler çerçeve içindeki ağırlıklarına göre adeta tartılarak
yerleştirilmelidir. Bir çerçevenin sol tarafında bir çizgi veya şekil varsa, sağ
tarafa da soldakinin etkisinde bir çizgi veya şekil koymak gerekir. Bir yandaki cisim
öteki yandakinden büyük olsa da denge sağlanabilir; ancak büyük şeklin merkeze daha
yakın olması gerekir, ya da küçük cismin büyükten daha koyu olmalıdır. Çünkü,
açık tondaki bir cisim, aynı büyüklükteki koyu tonlu cisimden daha hafif görünür.
Düzgün olan şekiller, düzgün olmayanlara göre daha ağır görünürler.
Sıcak renkler soğuk renklerden, doygun renkler doygun olmayan renklerden daha
ağırdırlar. Çerçevenin sol alt köşesinin biraz ağır olması, ağırlıkların
diğer köşelerde olmasından daha iyidir.
Kare şeklindeki bir yüzeyin üzerine, farklı bir tonda veya renkte bir daireyi
gelişigüzel koyalım.
Karenin geometrik merkezinde olmayan bu daireyi, geometrik merkezde görmek isteriz.
Gözdeki bu hareket arzusu bir tansiyon, gerilim, yön ve hızın varlığını gösterir.
Bu hareket isteği bizdeki gücün varlığının sonucudur. Daireyi, karenin geometrik
merkezine getirdiğimizde, gözümüz rahatlar, görsel denge sağlanmış olur.
Bölünmeler
Kompozisyon figür olsun, ya da manzara olsun, birçok elemanın
içinde tertiplenmeleridir.
Ton
Bir kompozisyonun duygusal yönü, ona hakim olan tonlarla yakından
ilgilidir. Genel olarak açık tonlar hakimse, fotoğrafın etkisi neşeli, basit,
önemsizdir. Hakim olan tonlar koyu ise etki ağır, dramatik, esrarengiz, güçlü
duygusunu verir. Bir kompozisyonda göz önce açık tonlara gider. Bu nedenle ilgi
merkezi açık tonlar içinde bulunmalıdır. Belli koyuluktaki bir leke açık fon
üzerinde koyu, koyu fon üzerinde açık görünür.