Devrimci Bir Kültür Sanat Politikası İçin
Temel Pragmatik İlkeler
Bu bildiri 22 Temmuz seçimleri sırasında Türkiye Komünist Partisi tarafından
dağıtılmıştır. Ülkemizde bir partinin seçimlerde açıkladığı sinema ile ilgili
ilk seçim bildirisi olma özelliğini taşımaktadır. Darısı diğer
partilerin de başına... Diğer partilerin de seçimlerde sinema politikalarını
açıklamaları ve sanata önem vermeleri dileğiyle...
Eşitlikçi, özgür ve bağımsız bir ülkenin devrimci bir kültür-sanat politikası
olmaksızın hayat bulması olanaksızdır.
TKP bu politikayı insan ve ülke yaşamı ile buluşturacağını ilan eder.
Uluslararası tekellerin elindeki “kültür” odaklarının insanı ve toplumları
çürüten, uyuşturan, bayağılaştıran ürünlerine ve saldırgan, işgalci
mekanizmalarına karşı devrimci kültür-sanat politikaları uygulanacaktır.
Bu amaçla;
• halkın emperyalist kültüre karşı direnci, en başta sanatsal üretim
aracılığıyla güçlendirilecek;
• bütün sanat alanlarında yaratıcılar ve yarattıkları, emperyalist saldırganlığa
karşı yasalar ile korunacak;
• ülkemizin bütün kentlerinde tam donanımlı Kültür ve Sanat Merkezleri
kurulacak, bu merkezler halk ve sanatçılar tarafından birlikte yönetilecek;
• müzik, edebiyat, tiyatro, bale, sinema, resim, heykel, fotoğraf toplumsal
yaşamın doğal bir parçası haline gelecek, sanatçıyı ve sanatı halktan koparan
etmenler bir bir ortadan kaldırılacak;
• en küçük yerleşimlere varıncaya kadar kütüphaneler, sergi, okuma ve dinleme
salonları kurulacak;
• halkın ve sanatçının talep ettiği her noktaya tiyatro sahnesi ve sinema salonu
yapılacak;
• edebiyat ve kültür-sanat dergilerinin çıkması ve dağıtılması için devlet her
tür desteği verecek, bu yayınların politikalarına karışılmayacaktır.
Öte yandan,
• günlük gazetelerde kültür ve sanatla ilgili haberlerin yer alması sağlanacak,
kültür ve sanat insanlarının halkla bağını güçlendirici bir yayıncılık
politikası izlenecek;
kitap basımı ve dağıtımı devletin güvencesinde olacak, sanat-kültür kolektifleri
kendi yayıncılık politikalarını belirleyecektir.
• Yine bu çerçevede,
• kültür mirasımızın doğal parçası haline gelen bütün edebiyat yapıtları yeniden
basılıp yaygın bir biçimde halkla buluşturulacak;
• dünya edebiyatının usta yazarlarının ürünlerinin ülke halkına erişmesi için
gerekli olan tüm çalışmalar titizlikle yapılacak;
• sanat alanları, sanatçıların ve sanat örgütlerinin seçtikleri yöneticiler
tarafından yönetilecek;
• sanatsal üretim bütünüyle özgür olacak, sansür kalkacak;
• savaş kışkırtıcısı, ırkçı, halklar arasında düşmanlık yayan, cinsiyet
ayrımcılığı yapan sanatın mantığına aykırı ürünler halkın ve sanatçıların
birlikte oluşturdukları komiteler tarafından belirlenecek ve bunların halkın
kaynaklarını kullanmalarına izin verilmeyecek;
• sanatçı, belli kültür-sanat kolektiflerine üye bir emekçi olarak, iş ve
sanatsal yaratımını toplumla buluşturma güvencesine sahip olacak; bu
kolektiflerin tamamı, birer kamu örgütlenmesi olarak, tüm faaliyetlerinde devlet
tarafından finanse edilecek, kültür-sanat kurumları merkezi planlamanın en
kritik unsurları arasında yer alacak;
• ilköğrenim kurumlarında sanat tarihi, edebiyat, müzik, resim, dans ve drama
zorunlu ders olacak;
•
tüm alanları kapsayan sanat akademileri kurulacak, yaygınlaştırılacak ve
sanatçıların akademiyle bağları süreklileştirilecek, akademi yönetiminde tüm
sanatçıların ağırlığı olacak;
• bütün dallarda sanat eğitimi veren okullar kurulacak, bu okullar
yaygınlaştırılacak ve sanatsal üretim bir ayrıcalık olmaktan çıkarılacak;
• ülkenin her köşesinde sanat festivalleri düzenlenecek, bu festivaller değişik
sanat anlayışlarının ve değişik halkların kültürel birikimin buluştuğu birer
barış ve kardeşlik şölenine dönüşecek;
• okumayı, dinlemeyi, izlemeyi teşvik eden ve sanatsal ürünlerle daha düzeyli ve
derin bir ilişki kurulabilmesini sağlayan halk kursları örgütlenecek, toplumsal
örgütlerin katkısıyla sanatçı ile halkın buluşması için toplantılar
düzenlenecek;
• ulusal sanatsal değerlerin korunup yaygınlaşması için her tür çalışma
örgütlenecek, bu konuda sanatçıların, tarihçilerin ve sosyal bilimler alanından
uzmanların işbirliği yapması sağlanacak;
• açık hava müzesi konumundaki Anadolu’nun insanlığın kültürel bilgi dağarcığına
hizmet edebilir olması için her tür önlem alınacak;
• tarihi kalıntıların tamamı insanlığının ortak mirası ilan edilecek ve koruma
altına alınacak;
• müzecilik geliştirilecek, canlandırılacak ve devrimci bir anlayışla toplumsal
yaşamın ayrılmaz bir parçası haline getirilecek;
• ülkemizin sanatsal mirasını, sanatın değişik alanlarındaki tarihsel ve güncel
birikimi yansıtan müzeler oluşturulacak;
• herkesin anadilinde özgürce üretmesi ve ürünlerini topluma ulaştırması
sağlanacak, ülkemizde konuşulan dillerin gelişmesi için dil akademileri
kurulacak;
• Türkçe, bütün bozucu etkilerden arındırılacak, halkın dili ile karşı karşıya
getirilmeden bilimsel ve felsefi açıdan güçlendirilmesi desteklenecek;
• televizyon ve radyo yayıncılığı baştan aşağı yeniden yapılandırılacak, bütün
kanallar kamuya ait olacak, toplumun entelektüel gelişimini hızlandıran, özgür
ve devrimci bir yayıncılık anlayışı egemen kılınacaktır.
Böylece, sonuç olarak,
ABD ve AB merkezli tüm emperyalist kültür odaklarına, sömürücü kapitalist
sınıfların piyasacı zihniyetine karşı özgür ve eşitlikçi bir toplumda yeni
insanın yaratılmasını hedefleyen devrimci bir kültür sanat programı
uygulanacaktır.
TKP bu programın, sosyalist Türkiye’nin olmazsa olmaz atılımlarından birine denk
düşeceğini ve sermaye egemenliğine karşı mücadelede daha bugünden gündeme
gelecek unsurlarının acilen devreye sokulacağını ilan eder.
TKP, programın geliştirilmesi, yeni gelişme ve gereksinimlere yanıt verir hale
gelmesi için sanatçıların katılımıyla komiteler kurulmasını sağlayacak, bu
komitelerde ortaya çıkacak değerlendirme ve görüşleri dikkate alacak, program
doğrultusunda yürütülen mücadelede sanatçı örgütleriyle birlikte hareket
edecektir.
TÜRKİYE KOMÜNİST PARTİSİ
Bu bildiri 22 Temmuz seçimleri sırasında Türkiye Komünist Partisi tarafından
dağıtılmıştır. Ülkemizde bir partinin seçimlerde açıkladığı sinema ile ilgili
ilk bildiri seçim bildirisi olma özelliğini taşımaktadır. Darısı diğer
partilerin de başına... Diğer partilerin de seçimlerde sinema politikalarını
açıklamaları ve sanata bu kadar önem vermeleri dileğiyle...