Bağımsız film yapımı (independet film making), Hollywood stüdyoları tekelindeki
Amerikan sinema endüstrisinin, içinde var olması, projenin satışa yönelik
kaygılarından yada proje sahiplerinin işi kotarmalarından duyulan kuşkulardan
ötürü taşıdığı riskler yüzünden zor yada imkansız gözüken film projelerinin
hayata geçirilmesi için icat edilmiş bir oluşumun adı. Satmaz yada kar ettirmez
olarak düşünülen yada bu şekilde ciddi kaygılar taşıyan binlerce proje, stüdyo
yapımcıları tarafından reddedilirken, hırslı ve idealist yapımcılar sayesinde
hayata geçirilmiş ve pek çoğu ciddi başarılar kazanmıştır. Başka bir deyişle
büyük stüdyolarda yapım imkanı bulamayan projelerin mütevazi bütçelerle hayata
geçmesi bu yöntemle sağlanmış olmaktadır.
Avrupa ve Türkiye'de durum çap değiştirerek benzerlikler gösterir. Bir film
projesine gişe kaygısı ile para yatıran yada parasını riske atmaktan kaçınan
yapım evleri veya yapımcılar ile onların beklentilerini karşılamakta güçlük
çeken proje sahipleri vardır. Bu kişiler projelerini "makul" bütçelere
indirdikten sonra kendi imkanlarıyla yahut bu tarz projelerin yapımları için
kurulmuş küçük çaplı yapım şirketleri ile yapım öncesi çalışmaya başlarlar. İlk
iş kaynak bulmaktır.
Eğer elinizde sansasyonel bir proje yada star oyuncunuz yoksa işiniz oldukça
zordur. Bağımsız film yapımcıları genelde paraları parça parça toplarlar. Kimi
kurum ve şirketlerden kültürel destek yada gizli reklam karşılığı sponsorluk
anlaşmalarıyla, farklı yapım evleri ortaklıklarıyla, kültürel fonlardan yada
kişilerden bir araya getirmeye yada denkleştirmeye çalıştıkları bütçeleri bir
tür yamalı bohça gibidir genelde. Bazen de sektördeki ilişkilerin avantajı, kimi
nüfuslu kişilerin desteğiyle olur. Ancak en sağlıklısı bu tarz film yapımını
profesyonel olarak düşünen ve bunu bir alternatif üretim alanı gibi gören
yapımcı ve yapım evlerinin sistemli çalışmasıyla olandır.
Gerçektende bir filmin başarısı seyirciyle buluştuğu oranda olacaktır. Gişe
yadsınamaz bir gerçektir. Ancak hiç bir projenin vizyona girene kadar başarısı
garanti değildir. Bu işi ince eleyip sık dokuyan, star sistemine bağlı ve
korkunç promosyonların sistemi olan Hollywood bile pek çok filmde milyonlarca
dolar batırmıştır.
Ancak onların sisteminde risk faktörü oldukça düşük düzeydedir. Pazar
araştırmaları, star kullanımı, proje seçimi, yapım ve yapım sonrası uygulamaları
ile oldukça sağlam bir metot geliştirmişlerdir.
Peki tüm bunlardan(imkanlar) yoksun bir film projesi nasıl hayata geçirilebilir?
Geçirilse bile, bir dağıtıcı, gösterileceği bir sinema ve en önemlisi
seyircisini bulabilir mi?
Bağımsız bir film yapımcısı tüm bunları objektif olarak değerlendirebilmeli ve
bunun yanına içgüdülerini koymalıdır. Çünkü bu profesyonel bir iş olduğu kadar
aynı zamanda bir inanç meselesidir. İyi bir satıcı kendi yalanına inanan
satıcıdır. Ama bağımsız film yapımcısı bir satıcı değil, bir sunucudur. Elindeki
malzemeyi iyi bilen ve onu doğru sunan kişidir. Sorulacak sorulara cevaplarının
hazır olması ve bu cevaplarında doğru ve mantıklı olması gerekir. İşte bu doğru
bir sunuştur.
Fikirler ve senaryolar her yerde vardır, üstelik hepsi aynıdır, bir başı bir
ortası ve bir sonu vardır, peki sizin fikriniz gerçekten kimin umurunda olsun
insanlar niçin sizin filminizi görmek için sinemaya gitsin ve para ödesin?
Çünkü, sinemaların her zaman gösterilecek bir filme, seyirciye ve alaska firigo
satmaya ihtiyacı vardır. Seyircilerinde tüketecek bir şeyler arasında yeni
fikirlere, yada eski fikirlerin yeniden sunuşuna…
Siz yapmasanız da birileri iyi yada kötü bir şeyler yapacak ve bu arz talep
dengesi korunacaktır. Ayrıca bir filmin iyi yada kötü olması apayrı bir
tartışmadır ve büyük ölçüde görecedir. Yazılmış fikirlerin her zaman bir değeri
vardır.
Senaryonun yapısı projenin en önemli parçasıdır ve sağlam yapılı bir senaryo
rahat sunulur. Bunun için tekst'in mükemmel olana kadar tekrar tekrar yazılması
gerekir(?).
Adım Adım Bağımsız bir film yapımı...
Bağımsız film yapımı uygulamasında önemli noktalar ve farklar;
1. Kural: Bankalar asla bir film projesine(özellikle bağımsız olanlara) yatırım
yapmaz.
2. Potansiyel Executive Yapımcıların bir listesi çıkarılmalıdır.
3. Dernek ve kültürel kurumlarında ayrı bir listesi hazırlanılmalıdır.
4. Hukuki bir anlaşma hazırlatılmalıdır.
5. Dağıtım şirketlerinin yıllık raporları incelenmeli ve sunuş için notlar
alınmalıdır.
6. Film formatına karar verilmelidir. Unutulmamalıdır ki 35mm formatı 16 mm kadar
ucuzdur. Hesaplamalarda Blow-up işlemi atlanmamalıdır.
7. Gerçek bir bütçe çıkarılmalıdır. Abartılı yada eksik bütçeler sadece yapıma
zarar vermekle kalmaz ciddi bir itibar kaybına sebep olur.
8. Diğer taraftan kulaktan kulağa yada yazılı olarak öğrenilen diğer bütçelere
asla inanmayın.
9. Tüm prodüksiyon akışı ve öncesi için muhakkak bir ofisiniz olsun.
10. Burası için çalışan üç yada dört kişi gereklidir.
11. Sektörden tavsiye edilenleri değerlendirin. Güven çok önemlidir. Size inan
ve sizin inanıp güvenebileceğiniz kişileri tercih edin.
12. Ekibin başında bir yapım sorumlusu olmalıdır (production meneger), bu kişi
bütçeden, senaryodan ve programlamadan iyi anlamalı ve konuya hakim olmalıdır.
Bu konuların birinci takipçisidir.
13. Oyuncu seçimi düşük bütçeli bir filmin en önemli kararlarından biridir.
Öncelikle rol için kimlerin uygun olduğu ve alternatifleri çıkartılmalı, bu
kişilerle görüşülmeli, yapım ve rol hakkında bilgilendirilip fikirleri alınmalı,
pozitif yaklaşımlarda ücret konuşulmalıdır. Unutulmaması gereken bir durumda
bunun profesyonel bir iş olduğu ve herkesin hakkının verilmesi zorunluluğudur.
Zaten projeyi beğenen ve iyi niyetli kişiler size gerekli kolaylığı
gösterecektir. Bunun yanında profesyonel olmayıp ta uygun görülen rollere uyan
kişileri projeye dahil etmek heyecanlı sonuçlar verebilir(vermeyebilirde). Ancak
bunu ön provalar sonrası anlamak ve sinema disiplinin bu kişilerle uygun çalışma
imkanı yaratıp yaratmayacağını sınamak sizi çok büyük zararlardan kurtaracaktır.
Bunun yanında amatör oyuncular bu iki seçim arasında yer alan ve belki de düşük
bütçeli bir filim için en uygun seçim olacaktır.
Çekim önce çokça provalar yapılmalı bunlar videoya kaydedilmeli ve topluca
seyredilmelidir. Bu uygulama çekimde ciddi bir zaman kazandırıcı faktör olup,
oyuncuların ve yönetmeninde birbirlerine ısınmalarını sağlar. Ayrıca, özellikle
diyaloglarda yapılacak değişikliklere burada karar verilip çekimde doğaçlamadan
kaçınılmalıdır. Böylece zaman ve para kaybı en aza indirilmiş olur.
Ayrıca, yan roller ve figürasyonda oyuncuların tavsiyelerini ve önerilerini
dikkate almak işinizi kolaylaştıracaktır. Oyuncuların genellikle kendilerine ait
geniş bir çevreleri vardır. Bundan yararlanmak akıllıca olur.
14. Mekan, bir düşük bütçeli filmin anahtar sözcüğüdür. Düşük bütçeli film
projesinde mekan tasarrufu para tasarrufudur. Birbirine yakın doğal mekanlar ve
düşük kiralarla kiralanabilir yerler bulmak gerekir. Bir stüdyoya günlük 200-300
milyon(500-750$) ödemeniz gerekirken, aynı fiyata bir aylığına bir ev yada depo
benzeri bir mekan kiralamak mümkündür. Ayrıca tek mekanda geçen bir film projesi
tasarlamakta mümkündür. Böylesi bir seçimin prodüksiyonu nasıl rahatlatacağını
söylemeye gerek yok herhalde. Önemli olan buradaki mantalitedir. Unutulmamalıdır
ki her konuda doğru seçimlerin yapılması sinemanın altın kuralıdır.
15. Doğru sanat yönetmeni seçimi de bunlardan biridir. Sanat yönetmeni ciddi
maliyetler tutan, dekor, kostüm, mekan tasarımı ve aksesuar gibi konularda
yaratıcı ve ekonomik çözümlerle bütçeyi istenilen düzeyde tutmanıza yardımcı
olacaktır. Sanat okullarından yeni mezun yetenekli ve birazda tecrübe sahibi
genç insanlarla başarılı olunabilir.
Unutulmaması gereken bir noktada düşük bütçeli bir film de heyecanın ve isteğin
paradan önce geleceğidir.
16. Teknik ekibin yönetmeden sonra en önemli kişisi Görüntü yönetmenidir ve
uygun görüntü yönetmenleri ile görüşülmelidir.
17. Film stok için Kodak, Fuji ve Agfa Dağıtıcılarından fiyatlar alınır ve
elinde mal fazlası olan yada kapatma durumundaki bayiler araştırılır.
18. Film laboratuarları sahipleri sektörde tanınan insanlardır. Çevrenizdeki
insanların bu tür ilişkilerinden yararlanır yada kendiniz bir ilişkiyi
başlatabilirsiniz. Ancak, bu şirketlerin liste fiyatlarından ciddi indirimler
yapmanız mümkündür. Aynı sektör içinde çeşitlilik ve yoğunluk bu şirketlerin
yararınadır ve bu iyiliği bir tür yatırım olarak görürler. Ama görmeye de bilirler.
O zaman komşu ülkelerden cazip fiyatlar alabileceğiniz laboratuarlar araştırın.
Şaşırtıcı fiyatlarla karşılaşacaksınız.
19. Kamera kirası ve seçiminde görüntü yönetmenizle birlikte karar verir ve
yukarıdaki yöntemle cazip şartlarda kamera kiralayabilirsiniz.
20. Işık ve ekipmanları seçiminde görüntü yönetmeni ile en uygun kararı verip uygun anlaşmalar
yapmanız mümkündür. Zira bu konuda ciddi bir ekipman enflasyonu yaşanmaktadır.
Özellikle Işık şeflerine ait ekip ve ekipmanlardan seçmeye ve bu kişilerle
anlaşmaya çalışmak çok ekonomik olacaktır.
21. Ekibin diğer ekip ve ekipmanlarını da bu şekilde oluşturmaya çalışmak
bütçenizi rahatlatır. Ancak seçimlerde her zaman ucuzu tercih etmek doğru bir
yaklaşım değildir.
Burada kastedilen uygun olanı uygun şartlarda bir araya getirecek bir sistemdir.
22. Bütçeyi daraltacağım diye birtakım elzem elamanlardan fedakarlık etmekle
bağımsız-düşük bütçeli bir film yapmak arasında hiçbir bağlantı yoktur. Bu
elemanlardan biride makyöz'dür. Bu tamamen teknik bir gereksinmedir ve nasıl
ışık malzemesi vazgeçilmezse makyöz de öyledir. Burada seçim yaparken yine
yukarıdaki kıstasları göz önüne almak ve mümkünse saçtan da (Hair dreasing) anlayan
birini bulmakta yarar vardır. Tabii, bu özel bir makyaj ve saç yapımı
gerektirmeyen projeler için geçerlidir. Böyle bir durumda bunun gerçek bir ekip
çalışması gerektirdiğini söylemeye gerek yoktur. Ayrıca iyi bir makyöz saç ve
makyaj devamlılığını da takip ederek çalışma hızınızı artıracaktır.
23. Setçide olmazsa olmazlardandır. İyi bir set ekibi(en azında biri) çekim
süresini %15 kısaltabilir. Tecrübeli ve iyi ekipmana sahip olanları tercih etmek
gereklidir. Çekimlerde her zaman sorun vardır. Her çekim bir sorunlar yumağıdır
aslında, ancak pek çok sorun iyi bir setçinin yaratıcı çözümler alanına girer.
Setçiler genelde bağımsız çalışan profesyonellerdir ve daha çok günübirlik işler
alırlar. Düşük bütçeli bir filmin otuz gün ortalama çekim süresi olduğu
düşünüldüğünde total zaman üzerinden yapılacak bir anlaşma her iki tarafı da
memnun edecektir. Bu insanlar genellikle sinema kökenli olduklarından bu işi
severek yaparlar ve sorun çıkarmazlar.
Her zaman karşılıklı iyi niyet ilişkisi düşük bütçeli bir yapımda hayati önem
taşır ve bu sebepten uygun ve uyumlu bir ekip kurulması, para bulmak kadar zor
ve önemlidir.
24. Bütçe tasarruflarında yapılan büyük hatalardan biride yiyecek ve içecek
harcamalarında yapılan kısıtlamalardır. Lüks yerine sağlıklı ve lezzetli menüler
prodüksiyonu rahatlatacağı gibi verimi de arttıracaktır. Prodüksiyon ekibinin,
pek çok farklı yapıda insandan meydana gelen ekibin tek tek yemek tercihlerini
sorması ve özellikle tercih edilen ve edilmeyenlerin belirlenmesi prodüksiyonu
gereksiz harcamalardan kurtaracağı gibi çalışanları memnun edecek nazik bir
uygulama olacaktır. İnsan memnuniyeti genellikle göz ardı edilen bir konudur ve
bu psikolojik faktör çalışmaya etki eden önemli bir unsurdur. Unutmayın filminiz
ekibe sunduğunuz yemek servisi kadar başarılı olacaktır.
25. Sigorta önemlidir. Aynı zamanda da ucuzdur. Ancak neyin sigorta edileceğine
doğru karar verilmelidir. Bunun çok riskli bir iş olduğu yatırılan paranın ve
kullanılan ekipmanların küçümsenemeyecek rakamlar olduğu unutulmamalıdır.
26. Programlama düşük bütçeli bir filmin en önemli aşamasıdır. Doğru yapılan bir
programlama size zaman ve para kazandırır. Prodüksiyon amirinin sorumluluğundaki
bu iş ofis ekibi tarafından en ince ayrıntısına kadar incelenmeli ve zaman
kazandırıcı formüller aranmalıdır.
27. Çekimlerin plana uygun gitmesi hiç de zor değildir. Günlük çekim
oranlarınızı bilmeniz ve buna uygun davranmanız gerekir ve birde hayır demeyi
bilmek. Çekim esnasında herkesin pek çok iyi niyetli fikri ve önerisi olacaktır.
Ancak, "kesinlikle haklısınız ve fikrinizi benle paylaştığınız için teşekkür
ederim, ama programa uymak zorundayım, zaman bizim için çok önemli" diyerek
işinize devam etmek zorundasınız.
Programdan çıkış sizi zincirleme bir takım sorunla karşı karşıya bırakacaktır.
28. Hiç bir film planlandığı gibi çekilemez.
29. Sonrası, montajı hızlandırmak ve yaratıcılığı artırmak için off-line editing
ve hızlı bir operatör.
Non-linear sistemlerin çeşitlenmesi ve dolayısı ile ucuzlamasından faydalanarak
iyi bir anlaşma yapmak mümkündür. Bu sizi ekonomik olarak rahatlatır. Ayrıca
buradan alacağınız filmin montajı ile dağıtıcı veya TV'lerle bir anlaşma yapıp,
baskı maliyetlerini sıfırlamanız yada onlarla paylaşmanızda mümkündür.
30. Müzik composer olmazsa olmazlardandır. Home stüdyosu olan pek çok genç
yetenekten uygun koşullarda başarılı sonuçlar almak mümkün, yada işi daha az
riske atarak bir üstatla çalışmak uygun olur. Müzik composer filmin telif hak
sahiplerindendir. Bu tür bir ortaklıkla kardan pay usulünce bir anlaşma
yapılabileceği gibi, iddialı bir çalışmada filmin bir soundtrack çalışması
yapılmak şartıyla bir müzik yapım şirketiyle anlaşılarak bu maliyet oradan
çıkarılabilir.
31. Her halde bir satış politikanız vardır. Yoksa olmalıdır. Bir marketing
uzmanından yararlanın, festivallere katılın festivallere katılmak filmi
pazarlamaktan kolaydır. Film marketlere katılın, festivaller ödül, film
marketler para kazanmak içindir. Dış pazara açılmaktan korkmayın, yurt dışı
Amerika ve Avrupa değildir. Dışarıda koca bir dünya var. Ayrıca Türkiye İstanbul
değildir. Anadolu'ya film pazarlayabilirsiniz. Sinema sahipleriyle ve yerel
kanallarla bağlantı kurun. Özel gösterimler ayarlayın. Yerel basına reklam
verin (gerçekden ucuzdur). Filminizin afişlerini ve el ilanlarını ucuza getirin.
Örneğin boyutları küçültün ve Siyah Beyaz baskı alın. Filminizin bir Web
sayfasında yapmayı ihmal etmeyin. Bu etkili bir tanıtım olacaktır.
Küçük bir salonda bir gala organize edin. Kokteyl'i salon sahibine bırakın.
Davete akıllı ve genç insanları çağırın. Bu sıkışık ortamdan hoşlanacaklardır.
Filmin birkaç tişört baskısını hediye edin gelenlere. Herkes hediyeyi sever.
Filmin videosunu çıkarmaya çalışın bu olmazsa VCD formatı deneyin. Radyolardan
yardım alın, tanıtımın ucuz ve iyi bir yoludur. Ünlü köşe yazarlarının peşinden
koşup boş yere zaman harcamayın. Televizyona dikkat edin. Ama film parçalarından
oluşan bir müzik video hem ucuz hem etkilidir. Pek çok kanal bunları ücretsiz
yayınlar. İlişkilerinizi bu yönde kullanın yada ilişkiler kurun. Eğer büyük TV
kanalları sizle ilgilenmiyorsa kablolu TV kanallarını zorlayın.
32. Çok kimse ilk filminden para kazanamaz. Siz yinede bir deneyin.
33. Tüm bunları düşünerek bir daha bütçe yapın ve %1 - %5 arası bir görünmeyen
gider ekleyin.
Yapın yada yapabileceğinize inanıyorsanız en azından bir kere deneyin ama sakın,
kuru gürültü çıkaranlardan ve bilinçsiz eleştirmenlerden olmayın.
Unutmayın bu bir sanat disiplinidir ve eleştirilerin bir temel kıstaslar
dayanağı olmalıdır. Duyulara dayanan sübjektif değerlendirmeler, bu yöntemi
kullananları bağlar.