Sinema kültürümüzün teorik üretimi için büyük eksikliklerimiz var. Ampirik
yargılar ve olgular denizinde çırpınıp duruyoruz. En büyük eksiğimiz, Brecht'in
de dediği gibi "Üretim ilişkilerinden bahsedelim arkadaşlar. " Çünkü bizim bu
anlamda kendi üretim ilişkilerinden bahseden, yani kendi nesnesinin üzerinde
yazılmış bir sinema kültürümüz ve tarihimiz maalesef hala yok. Çoğu Türkiye
Sineması'na yabancılaşmış akademisyenlerimizin ancak bir kısmı sorunun farkında
ama onlar da işin altından kalkamıyorlar. Çünkü yöntem konusunda donanımlı
değiller. Üniversitelerde yapılan çok az çalışma var. Bu araştırmalara göz
atılınca görülecektir ki, sadece "Fransız Yeni Dalgası" üstüne yapılan
çalışmalar Türkiye Sineması için yapılanlardan daha fazladır. Fazlalığın bir
zararı yok ama nitelikleri ve ne işe yaradıkları su götürür. Ben bu çalışmalara,
"el altındaki olgu malzemesinin çokluğu veya kolaylığı ile belirlenmiş ampirik
çalışmalar" diyorum. Elbette olgusal malzeme gerekli ama "sonuçlar" üstüne kimse
düşünmüyor. Eskiden dil bilme avantajı ile yapılan birçok kolaj çalışma,
şimdilerde (video ve CD olarak) film bulma kolaylığı yüzünden yatayda ama
ampirik olarak yeniden tekrarlanıyor.
|
|