Çok yıllar önceydi…
Bir festivalde jüri üyesiydim.
Kapanış ve ödül gecesi, dolu salona girdiğimizde biraz şaşırmıştık.
Çünkü jüri heyetine oturması için salonun 3. sırasında yer ayrılmıştı.
İlk iki sıra vali, belediye başkanı, politikacılar, şehrin yöneticileri ve
eşleri tarafından doldurulmuştu.
Yönetmen Erdoğan Tokatlı salona toplu giren jüri heyetinin en önündeydi.
Jüriye ayrılan yeri görünce şaşırdı ve sinirlendi.
Jüriyi karşılayan festival yöneticisine, mealinde şunları dedi;
“Jüri demek, kent halkının ‘lütfen bu kentin bu yarışmasına/festivaline katılan
şu eserleri benim adıma değerlendirip, onlara benim adıma ödül verir misin?’
diye onur konuğu olarak çağırdığı, alanlarında buna layık kişiler demektir. Bu
yüzden jüriler onur konuğu olarak en ön sırada otururlar. Bu insanlar hükümet
tarafından veya yerel seçimde halk tarafından seçilmiş olsalar da onların
görevleri ayrı ve geçicidir. Biz buraya bu kent halkı adına bu filmleri
değerlendirmeye geldik. Derhal ön sırayı kaldırın… Oraya biz oturacağız, yoksa
galaya katılmayacağız.” dedi.
Yönetici gitti ve bu sözleri ilgili yöneticilere aktardı.
Ve jürinin dediği oldu…
İşte bu yüzden,
bir (ön) jürinin seçtiği hiçbir eseri, hiçbir yönetici yasaklayamaz!..
____________________________________________________
Hüseyin Kuzu
Kısa Kısa
Şu Bizim Festivaller!
24.09.2023