Nitelikten Niceliğe...
Bugün Türk sinemasının geldiği yer küçümsenmemesi ve desteklenmesi
gereken bir nokta. Çünkü film yapmak bir ekip işi olduğu kadar çok
da pahalı bir iştir. Türk sineması için emek vermiş yönetmen,
oyuncu, görüntü yönetmeni, set işçisi, ışıkçısı, makyözü, sinema
yazarı, sanat yönetmeni, laboratuvar teknisyenleri çok özel ve
önemli kişilerdir. Hiç şüphesiz Türk sinemasının içinde bulunduğu
durum her haliyle önemli, dikkatle takip edilmesi gereken özel bir
durumdur. Ertekin Akpınar'ın desteği ile bu yazı dizisini
hazırlamamızın çeşitli nedenleri var. Bunların başında da gittikçe
artan film sayısı geliyor. Bu çok sevindirici. Ama bir yanıyla da
düşündürücü. Endişemiz şu: Sayısal olarak artan film sayısı, nicelik
aynı oranda niteliğe ne kadar yansıyor? Önümüzde model
sayabileceğimiz, dahası örnek gösterebileceğimiz Antalya Film
Festival'i yaşadık. Aytan Gönülşen, Biray Dalkıran, Özer Kızıltan ve
Murat Şeker ilk filmleriyle yarışmalı bölümde yer aldılar. Türk
sineması için bu olguyu çok önemli buluyoruz. Sizler için bu dört
genç yönetmenle, üç sinema yazarı ve bir festival yöneticisiyle
konuştuk. Tabii ki Türk sinemasına büyük emeği geçmiş Giovanni
Scognamillo ve Agah Özgüç'ün düşüncelerini sormadan edemezdik. Kaldı
ki Scognamillo Antalya Film Festivali'nde jüri üyesiydi. Engin
Yiğitgil, Türk sinemasının uluslararası alanda tanınmasına önemli
katkılarda bulunan bir sinemasever. Burak Göral, genç kuşağın içinde
Türk sinemasının nabzını tutan en iyi sinema yazarlarından birisi.
Göral, DVD+ dergisinin genel yayın yönetmenliğini yapmaktadır.